Hyalüronik asit bakımı, cildin nemlenmesi ve korunması amacıyla gerçekleştirilmektedir. Hyalüronik asit su bazlıdır ve kuruluk gibi problemleri bulunan ciltlerin yapısını düzelterek, nem oranını dengelemektedir. Cilt bakımı için geliştirilen tedavilerin büyük bir kısmında kullanılan hyalüronik asit, cildin ihtiyaç duyduğu nemi sağlamanın yanında, cildin daha dolgun bir hal almasına yardımcı olmaktadır.

Hyalüronik Asit Evde Nasıl Kullanılır?

Evde hyaluronik asit kullanımı için bilinmesi gereken noktalar aşağıda detaylıca açıklanmıştır:

Hyalüronik asit takviyesini evde uygulayabilmek için içerisinde Hyalüronik asit barındıran ürünler tercih edilmelidir.
Maske ve serum şeklinde kullanılan hyalüronik asit, 25 yaş üzerindeki cilt tipleri için uygun bulunmaktadır.
Serumların ve maskelerin özelliklerine göre, belirli aralıklarla kullanılmalıdır.

Hyalüronik asit tedavisinden daha etkili bir sonuç almak isteyen kişilerin, cilt bakım kliniklerine başvurması ve uzman kontrolünde bakım yaptırması gerekir.

Hyalüronik Asit Faydaları

Hyalüronik asidin getirileri ve cilde sağladığı faydalar şu şekilde sıralanabilir:

Yüzdeki yara izlerinin ve açık yaraların iyileşmesi için kullanılmaktadır. Antibakteriyel özelliği bulunan hyaluronik asit, yaraların yok olmasını ve cildin eski görünümüne kavuşmasını desteklemektedir.
Hyalüronik asit, cilt yüzeyi için kritik yapısal bileşenlerden bir tanesidir. Bu sebeple cildin elastik yapısının korunmasına yardımcı olmaktadır.
Antioksidan özelliği bulunan hyalüronik asit sayesinde, ciltte meydana gelen serbest radikal hasarlara karşı bir koruma oluşturulmaktadır.
Hyalüronik asit, doğal nemlendirici görevi gördüğünden, cildin nem seviyesini muhafaza etmektedir.
Ciltteki yıpranmaların giderilmesi, cildin sıkılaşması ve sağlıklı bir yapıya sahip olması için hyalüronik asit takviyesi kullanılmalıdır.

Hyalüronik Asit Zararları

Hyalunorik asit kullanımı, tek başına yeterli gelen bir takviye sayılmamaktadır. Hyalüronik asit, nemlendirici kremlerin içinde bulunduğu ve uygulandığı gibi, ağız yoluyla da kullanılmaya başlanmıştır. Sadece ağız yoluyla alınan hyalüronik asit, cildin nem dengesini sağlamak için yeterli değildir. İsim olarak ciddi bir asidi andırsa da hyalüronik asidin herhangi bir zararı veya yan etkisi bulunmamaktadır. Diğer asitler gibi cilt yüzeyini tahriş etmez, cilt derisinin soyulmasına sebep olmaz. Hyalüronik asit için belirlenen tek işlev, cildin nem dengesini korumak ve cilt yüzeyinde su tutulmasını sağlamaktır.

Hyalüronik Asit Maske Kullanımı

Hyalünorik asitli maskenin getirileri ve bu maskenin kullanımı esnasında bilinmesi gereken noktalar aşağıda detaylıca açıklanmıştır:

Hyalüronik asit içeren maskeler, tekli paketler halinde bulunabilir.
Hyalüronik maskeler kâğıt yapıdadır ve belirli bir süre ciltte kullanılmasının ardından atılmaktadır.
Maskenin yüzle temas ettiği süre içerisinde, cildin nem oranı oldukça yükselecektir.
Ciltteki nem değesini yükselten hyalüronik asit maskesinin düzenli şekilde kullanılması, cildin yıpranmış yüzeyini onaylamaya yardımcı olacaktır.
Hyalüronik asit maskesi kullanımı, genellikle 30 yaş üzerindeki kişilere tavsiye edilmektedir.
Hyalüronik asit maskesinin düzenli şekilde kullanımının ardından, ciltte oluşan ton eşitsizlikleri yok edilir ve cilt yüzeyi pürüzsüz bir hal alır.

Hyalüronik Asit Eczane de Bulunur mu?

Eczanelerde hyalunorik asit satışı yapılmaktadır. Dermatolojik olarak onaylanan hyalüronik asit ürünlerinin, eczaneler üzerinden temin edilmesi, ürün sağlığı açısından önemlidir. İçerisinde hyalüronik asit olduğu belirtilen ve dermatolojik olarak onay alan ürünleri, eczane dışındaki satış kanallarından da alınabilir. Ancak bu noktada, ürünlerin ait olduğu markaların güven kalitesine dikkat edilmesi gerekir. Bilinen ve klinik ortamda test edilen ürünleri üreten markaların çıkardığı hyalüronik asit ürünleri, eczaneler dışında kozmetik marketlerden ya da internet üzerinden de temin edilebilir. Sadece klinik ortamda kullanılan hyalüronik asit ürünlerinin, eczaneler üzerinden tedarik edilmesi gerekir.

Kimlerin Hyaluronik Asit Kullanması Gerekir?

Hyalüronik asit kullanan kişilerin, en az 25 yaş ve üzerinde olması gerekir. 25 yaşından küçük olanların cilt tipi, hyalüronik asit takviyesine uygun değildir. Hyalüronik asit, diğer nemlendiricilere ve vitaminlere kıyasla, daha güçlüdür. Güçlü olmasının yanında, hassas bir yapıya sahip olması, cildin tahriş olmasını engellemektedir. 30 yaşın üstünde olan kişilerde, yaş ilerlemesi sebebiyle çeşitli kırışıklıklar ve lekelenmeler oluşmaktadır. Cilt yüzeyinde oluşan kırışıklıkların sebebi, cildin yeterli miktarda hyaluronik asit üretememesidir. Cildin nem oranı azaldıkça, kırılmalar ve izler oluşmaya başlayacaktır. Cildi akneye meyilli olan kişiler ve cilt yapısında hassaslaşma meydana gelen kişiler, hyaluronik asit kullanarak bu sorunların önüne geçebilir. Cildinde çatlamalar meydana gelen kişiler, kırışıklıkları bulunan kişiler, elastik yapısını kaybeden ciltler, hyalüronik asit tedavisine başlamalıdır.

Hyalüronik Asit Vücutta Nerelerde Bulunur?

Vücutta hyalüronik asit tutulan pek çok alan bulunmaktadır. Kol, dirsek ve diz gibi eklem yerlerinde, yüz, boyun ve diğer cilt yüzeylerinde bulunarak, bu alanlarda su tutulmasını sağlamaktadır. Ancak ilerleyen yaş sebebiyle, vücutta su tutulan bölgelerdeki hyalüronik asit seviyesi azalmaya başlar. Hyalüronik asit dengesi azaldıkça, eklem yerlerinin hareketi zorlaşır ya da cilt yüzeylerinde kırışıklıklar meydana gelir. Hyalüronik asit, cilt yüzeyinin dolgun ve canlı görünmesini sağlamaktadır. Kemik, eklem sıvısı ve kıkırdak gibi bölgelerde bulunmasının sebebi, hareket esnasında eklemler arasındaki sürtünmenin azaltılması ve kolayca hareket edilmesidir. Bunun dışında, göz, bağ dokuları, iskelet, saç dokusu, saç dipleri, dudaklar ve diş etlerinde bulunmaktadır. Hyalüronik asit sayesinde, bu bölgelerde su tutulur ve bölgelerin işlevlerinin yerine getirilmesine destek olunur.

Hyalüronik Asitin Nemi Tutması ve Ciltteki Etkisi

Hyalüronik asitin ciltteki etkileri, nem ve cildin yapısını korumasıyla açıklanmaktadır. Polisakkarit ailesinde yer alan hyalüronik asit, glikosaminoglican sınıfındandır. Bu özelliği sayesinde, suyu ve nemi içerisine hapsederek, cilt yüzeyinin daha sağlıklı bir hal almasını sağlamaktadır. Cilt yüzeyinde bulunan ölü hücreler, cildin nemsiz ve susuz kalması sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Ölü hücrelerin tekrardan canlanması ve cildin eski sağlığına kavuşması için hyalüronik asit takviyesi kullanılmaktadır.